1-Obezite cerrahisi kimler için uygundur?
Obezite cerrahisi, vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan, diyetisyen denetiminde tıbbi beslenme, egzersiz gibi yöntemlerle zayıflayamayan kişilere önerilmektedir.
Bunun yanında vücut kitle indeksi 35 üzeri olan, hipertansiyon, diyabet, uyku apnesi gibi hastanın yaşamkalitesini ve süresini etkileyen hastalara önerilmektedir. Hangi ameliyatın uygun olduğu kişiye özgü olarak çeşitli muayene ve tetkikler sonucunda belirlenir.
2-Ameliyat hakkında biraz bilgi verir misiniz? Nasıl bir cerrahi operasyondur, ne kadar sürer, nasıl bir teknik uygulanır?
Laparoskopik (kapalı) obezite cerrahisinde cerrahlar trokarlar(hortum benzeri küçük cerrahi aletler) yoluyla karın boşluğuna ulaşmak için küçük kesiler (5 mm - 10 mm) yapmaktadır. Bir video kameraya bağlı olan laparoskop küçük bir trokar içerisine sokulur. Elde edilen görüntü bir LCD ekranına yansıtılarak cerraha mide ve diğer iç organların büyütülmüş görüntüsünü sağlar. Ameliyatı yapmak amacıyla özel cerrahi aletlerin kullanılması için 5 adet 10 mm ve 5mm’lik küçük kesi yapılır ve trokarlar yerleştirilir. Tüm ameliyat karın içi boşluğu karbondioksit gazıyla şişirildiktensonra karın içerisinde yapılır. Ameliyat bittiğinde gaz boşaltılır.
Laparoskopik tüp mide ameliyatında , mide hacminin küçültülmesi (yaklaşık 60-100cc) ve böylece hastanın çok az gıdayla tokluk hissetmesi hedeflenir. Bu amaçla, midenin belli bir bölümü cerrahi işlemle çıkarılır ve geriye tüp şeklinde bir mide bırakılır. Ayrıca, iştah kontrol edici ghrelin hormonunu da az üretir ve dolayısıyla hastanın yemeğe olan iştahı azalır. Tüp mide ameliyatı vitamin ve minerallerin emiliminietkilemez. Ameliyat yaklaşık 2 saat surer.
Gastrik bypass, diğer obezite ameliyatları gibi laparoskopikyöntemle yapılır. Karın bölgesine açılan küçük kesilerdengirilerek ameliyat gerçekleştirilir. Mide küçültülerek, ince bağırsağa anastomoz edilir. Böylece mide küçültüldüğü gibi, besinlerin emilimi de azaltılmış olur.
3-Ameliyatın yan etkileri, sakıncaları olduğu durumlar nelerdir?
Bildirilen olgu serilerinde laparoskopik obezitegirişimlerinden sonra ani ölüm oranı oldukça düşüktür (%1’in altında). Diğer taraftan, yara enfeksiyonları, yaranın açılması, apse, staplerin açılıp sızıntı oluşması, bağırsak yırtılması, bağırsak tıkanıklığı, büyük ülserler, pulmoner sorunlar ve bacaklarda kan pıhtısı oluşması gibi komplikasyonlar (%5-10) da tüp mide ameliyatında biraz daha az görülmektedir.
Ameliyat sonrası dönemde ilave cerrahi girişimlerigerektirebilecek diğer sorunlar meydana gelebilir. Bu sorunların içerisinde kesenin genişlemesi, sürekli kusma, mideağrısı veya kilo verememe yer almaktadır. Gastrik bypass’tansonra Vitamin B12 – folat ve demir gibi besin maddelerinineksiklikleri görülebilir. Gerekli vitamin ve besin takviyelerininalınması bunları genellikle engellemektedir.
Gastrik bypass’ın diğer bir potansiyel sonucu “damping” sendromudur. Damping sendromu; şeker içeriği yüksekgıdaların tüketilmesinden sonra karın ağrısı, kramp, terleme veishal ile karakterizedir.
Yüksek şeker içeriğine sahip gıdalardan kaçınmak busemptomları önler. Malabsorbsiyon ameliyatlarından sonragastrik bypass sonrası görülenlerle benzer besin maddesiyetmezlikleri ile protein yetmezliği gözlenir. İshal veyagevşek “dışkı” da yağ alım miktarına bağlı olarakmalabzorbsiyon ameliyatlarından sonra sık gözlenir. Ameliyat yaklaşık 3 saat sürer.
4-Kimlere uygulanmaz?
18 yaşından küçüklere ve 60 yaşından büyüklere
Yüksek anestezi riski olanlara
Yeme bozuklukları ile ilişkili psikiyatrik hastalığı olanlara uygulanmaz.
5-Hangi sorunları ortadan kaldırır?
Aşağıdaki hastalıklarda yüksek oranda iyileşme gözlenir;
6-Ameliyat sonrası hastayı nasıl bir dönem bekliyor?
Hastalarımız 2 gün ağızdan hiçbir katı veya sıvı almazlar. 2. gün yapılan testler sonrası sıvı gıda başlanır ve 4.günde taburcu edilir. 15. günde pürelere başlanır ve 1. ayın sonunda normal gıdalara geçilir.